Değme Felek
Hikâyesi:
Gerçek adı Muammer Badem olan Aşık Özlemî, halk ozanları geleneğinin temsilcisiydi. Lisede bir kıza aşık olur, kızda onu sever. Hiç ayrılmayacaklarına, her zaman buluştukları ağacın altında söz verirler. Sevdiği ona, her zaman cebinde sakladığı isminin baş harfi oyalı mendilini bu ağacın altında hediye eder.
Özlemi, liseyi bitirdikten sonra Ankara Basın Yayın Yüksek Okulu’nu kazanır ve sevdalısı ile okulu bitirdikten sonra evlenecekleri sözüyle vedalaşırlar.1980 ihtilali olmuştur ve Aşık Özlemi”nin “BİTANEM” şiiri Devrimci Yol Gençlik Derneği’nin panosunda asılı olduğu için dernekle ilgisinin olmamasına karşın tutuklanır ve hayatının iki buçuk yılı cezaevinde geçer. Okul hayatı da bitmiştir.
Cezaevinden çıktıktan sonra ailesinin yanına döner. Çektiği acıları sevdiğini düşünerek unutmaya çalışır. Ailesine, sevdiği kızı istemelerini diler. Anne ve babası kızı istemeye gider ancak, kızın ailesi; bizim hapislerde yatan bir kişiye verecek kızımız yoktur diyerek kızlarını vermezler. Vermedikleri gibi kısa bir süre içinde başkasıyla evlendirirler.
Aşık Özlemi'nin yüreğine hiç sönmeyecek bir ateş düşmüştür o anda. Özlemi,yeni besteleriyle sanat camiasında iyice tanınmaya başlamış, konserlere, televizyon ve radyo programlarına daha sık katılmaya başlamıştı. Sakin,mütevazı bir hayatı vardı.
Bir gün, kendisini derinden üzen bir haber aldı. Yıllar önceki sevdiği kız ölmüştü. Donuk bir tavırla tepki vermişti. Çünkü içinde hala kırgınlık vardı. Ama içine ikinci bir ateş düşmüştü. Hayatını kaybeden eski sevdiği kızın yakınları ısrarla onun cenazeye katılmasını istiyorlardı. Ancak Özlemi kararlıydı gitmeyecekti. Fakat gelmesi için ısrar ediliyordu. Ve ısrarın nedeni sonunda açıklandı.
Hayatını kaybeden sevdiğinin bir vasiyeti vardı. Yakınlarına bir ağaçtan bahsetmiş ve o ağacın altında toprağa verilmek istemiş.İşte o ağacın yerini bilen tek kişi kendisiydi.
Özlemi, bir radyo programına konuk olur. Sevdiğinin ölüm haberinin acısı hala yüreğindedir. Programda ilk türküsünü söylemesi istenir, ancak Özlemi'nin aklına yüzlerce türküden hiç birisi gelmez. O anki hisleriyle sazının teline vurur ve ağzından şu dörtlükler dökülür:
Bugün benim efkarım var, zarım var
Değme felek değme telime benim
Gül yüzlü cananı yar yar elden aldırdım
Ecel oku değdi yar yar gülüme benim
Değme felek değme telime benim
Özlemi o anki duygularıyla bu türküyü çalıp söylerken duygulanır ve türkü bittikten sonra cebinden sevdiğinin baş harfi oyalı mendilini çıkarır ve göz yaşlarını siler.
Sözleri:
Bugün benim efkârım var zarım var
Değme Felek değme değme telime benim
Gül yüzlü cananı dost dost elden aldırdım
Ecel oku değdi dost dost gülüme benim
Değme Felek değme değme telime benim
Lokman Hekim gelse dost dost sarmaz yarayı
Hilebaz dostunan dost dost açtık arayı
Ne köşkümü koydu dost dost ne de sarayım
Baykuşlar tünedi dost dost dalıma benim
Değme Felek değme değme telime benim
Özlemiyem başım hey dost dumanlı dağlar
Gözlerim yaş dolu dolu içim kan ağlar
Güz ayları geldi geldi bozuldu bağlar
Hazan yeli değdi dost dost gülüme benim
Değme Felek değme değme gülüme benim
Yorumlar
Yorum Gönder